“İki büyük kulüp, Türkiye’nin yarısı demek. Bu büyük camialar birbirlerini ‘terör örgütü’ olmakla suçluyor. Bu ne kadar ayıp ve günah. Her iki kulübü tutan kesimler içinde, ülkesi için şehit olmuş birçok insan var. Herhalde onların kemikleri sızlıyordur. Bu çamur atmalar, itibarsızlaştırmalar tam gaz gidiyor. Bunu konuşanların vicdanları rahat mı, bilmiyorum.
Lanet olsun şampiyonluğa! Futbol buysa, futbola da lanet olsun. Resmen Türkiye’yi bölüyorlar. Daha doğrusu oyuna geliyorlar farkında değiller. Benim ailemde kırk tane Fenerbahçe kongre üyesi var. Bir o kadar da Galatasaray kongre üyesi var. Hepsi de cumhuriyetin bekçisi insanlar. Bu insanların terör örgütüyle ne işi olabilir!
Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım tutuklandığı zaman benim ailemdekiler sokaklara döküldü. Ben üç kere kendisini ziyarete cezaevine gittim. Bu ziyaretlerde gözyaşlarımı tutamadım, hüngür hüngür ağladım. Yine çevremde, ailemde kim varsa Çağlayan’a gitti. Bu insanlar terörist mi? Size yemin ediyorum; Galatasaraylı olup da o gün Aziz başkan için gözyaşı dökmeyen bir kişi yoktu.
Ve şimdi geldiğimiz noktaya bakın… Başkanlar birbirlerini terör örgütüyle beraber olmakla itham ediyor. İşin en kötü tarafı da oyuna geldiklerinin farkında değiller. Bu kavgaya sevinenlerin ekmeğine yağ sürüyorlar. Kulüp başkanlarının ne derdi varsa, kulüplerini karıştırmadan her türlü kavgayı edebilirler, beni ilgilendirmiyor ama terörle ilgili yakıştırma yapmalarını içime sindiremiyorum.
Diğer bir konu kulüplerin lehine yapılan hataları hiç kimse söylemiyor. Madem çok mertsiniz onları da söyleyin. Nasıl aleyhinize yapılan hataları şakır şakır konuşuyorsanız, onları da konuşun biz de sizi alkışlayalım. İki takımın 50 milyon taraftarını birbirine düşürüyorsunuz. Benim tavsiyem bilek güreşi yapmak istiyorsanız, kulüpleri işin içine sokmadan yapın, bu güreş başkanlar arasında geçsin.
Çok yanlış yoldasınız. Bunun faturası çok ağır olacak. Aileleri bile birbirine düşüreceksiniz. Konuşurken dikkatli olun, tribünlere oynamayın.”
